BOSCO 9. YILINDA

Bosco9Yılında

BOSCO 9. YILINDA

BOSCO 9. YILINDA

BOSCO 9. YILINDA Bosco, 2016 yılında Roma’da geçen 4,5 yılın ardından Ankara’ya dönüp akademi’yi bıraktıktan sonra Roma’da oturduğum mahallede (Re di Roma) sürekli vakit geçirdiğim şehrin en ünlü tiramisu kafesi Pompi’nin ilhamıyla bir botanik kafe fikri olarak doğdu. Avrupa’da floral kafelerin revaçta olduğu dönemde henüz Türkiye’de bir örneği olmadığı için bu fikrin Ankara’da iyi bir karşılık bulacağını tahmin ediyordum. Lokasyonun üniversite yıllarımın geçtiği bahçelievler, özellikle emek mahallesinde olmasını çok istedim. Hem merkez olmasının hem de genç ve dinamik bir kitlenin markaya karşılığını vereceğini düşündüm. Orijinal italyan tatlıları yapma fikri ise başlarda çok zorlayıcıydı. Peynir tedariğinin zorluğu , mascarpone peyniri ile yapılan tiramisu’nun henüz o dönemlerde bir karşılığının olup olmadığının belirsizliği, işletme kurmanın zorluğu, ve sektöre olan uzaklığım nedeniyle ilk başlarda ciddi zorluklarla karşılaştım. Çok uzun bir süre reçeteler için ve tedarik için araştırmalar yaptım. Tarifini İtalya’da arkadaşımın ananesinden aldığım Tiramisu reçetesi, doğru peyniri bulana kadar istediğim sonucu vermedi. Sonra o dönem ithalatını İstanbul’a sağladıkları mascarpone ile tanışmamla doğru tadı yakaladık.

Bosco, orman demek. Bosco’yu yemyeşil bir orman gibi, yaşayan , dostlukların kurulduğu, kültürel etkinliklerin yaşandığı, orijinal İtalyan tatlılarının olduğu, kaliteli kahvenin sunulduğu, keşfedilen bir mekan olarak hayal ettim hep. Açılış ve reklam yapmadan başladık 2017 nisan ayında. Sonra Ankara’nın en çok bilinen kafelerinden biri olduk. Her gelen tekrar geldi, sonra bir başkasını getirdi. Jazz konserleri, açık hava sinema gösterileri, dans geceleri, workshoplarla kocaman bir kitleye ulaştı Bosco.

Emek’te çiçek karavanımızla, Ayça Akkurt’un Türkiye’nin en ünlü çiçek tasarımcısı Yunus Karma’dan aldığı eğitimden sonra floral konsepte ulaştık.. Bu sırada 30’un üzerinde SCA sertifikasına ulaştık. Kendi kahvemizi kavurmaya başladık. Re di Roma markasını kurduk. Aslında olması gereken olduğunu biliyoruz ama hizmet sektöründe standart hale gelen 6 gün çalışmayı 5 gün çalışmaya çekerek ilk hedefimize ulaştık. Çalışma şartlarını Avrupa standartlarına taşımak için destekler aldık. Personel eğitimlerini profesyonel hale getirdik. Tüm ürünlerimiz için kalite standartlarını ilk günden itibaren hiç bozmadan, maliyet kalemlerini çok yükselten ithal peynir ve çikolatalar konusunda dahi hiçbir zaman taviz vermedik. Bunlar tabi ki karşılığını Bosco’nun kalite algısını standartlaştırarak verdi bize. Zor bir pandemi sürecinin ardından ikinci şubemizi Armada yaşam sokağında açtık. Bir yıl sonra da İran caddesinde 3. şubemizi açtık. Herhangi bir yatırım almadan, ortaklık kurmadan kendi sermayemizle organik olarak büyüdük. Franchise sistemi kurmadık. Yönetim ekibini yıllarca Bosco’da çalışan personellerimizle kurduk. Daha önce servis personeli olarak başladığı yolculukta şu an Tunalı şubesinde ortaklığı olan ve genel müdürlük görevini yapan Coşanbatı Çolak bizim her zaman gurur duyduğumuz bir büyüme yapısının örneği oldu.

9. yılında Bosco, 3 şubesi bulunan, 100’den fazla kişinin çalıştığı, bu zamana kadar yüzbinlerce müşteri ağırlayan, marka algısını her zaman orijinal ve kaliteli malzemelerle hazırlanan İtalyan tatlıları üzerine kuran yapısını, şimdi başka hikayelere dönüştürmeye hazırlanıyor. Re di Roma, 2021 yılında kendi kavurmahanemizi kurduktan sonra kahve markamızın adı oldu. Re di Roma adı, Bosco’nun 9 yıllık tecrübesi ile Roma pizzası ve Bosco tatlılarının bir araya geldiği, şu an Çayyolu’nda açılışını beklediğimiz premium bir Bosco markası olacak projenin de yeni adı oldu. Altemur Orman ise, yıllarca Bosco’da şeflik yapan daha öncesinde üç farklı Michellin yıldızlı restoranda tecrübesi bulunan Emre Bayrak ve Atakan Koluman ile Beytepe’de şu an açılış hazırlığında olan bir fine-casual dining restoran. Isola 2025 yılı içerisinde tamamlanmasını umduğumuz private gastro-pub projesi. Bu orman büyüyecek ve biz ekibimizle iyi olduğumuzu düşündüğümüz bu sektörde, kalitenin ve mücadelenin karşılık bulduğunu göreceğiz.

9 yıldır Bosco’yu bu günlere taşıyan hem personellerimize, yönetim ekibimize, sosyal medya ekibimize, hukuk müşavirlerimize, tedarikçilerimize hem de bizi yalnız bırakmayan misafirlerimize sonsuz şükranlarımızı sunarım. BOSCO’nun bu hikâyesi, bir kişinin değil; bir kolektifin, bir duruşun, bir kültürün hikâyesi. Nice yıllara BOSCO. Ve nice yollara…

Uğur AKKURT

KURUCU